Fiziksel Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası
Medeni Kanunda boşanma sebepleri; özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılmıştır.
Özel boşanma sebepleri; Zina, Hayata Kast ve Kötü Davranış, Suçlu Olmak ve Haysiyetsiz Yaşam Sürmek, Terk ve Akıl Sağlığının Yerinde Olmaması olmak üzere 5 kısımda ayrılmıştır.
Fiziksel Şiddet; ceza hukuku açısından suç oluşturduğu gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma sebebidir. (TMK 166. Madde) (Genel Boşanma Sebebi)
Fiziksel Şiddet; vurmak, tokat atmak, yumruk atmak, boğazını sıkmak, itmek, sürüklemek, ısırmak, bıçaklamak, eşya fırlatmak gibi bedensel eylemler olarak nitelendirilebilir.
Yukarıda belirtilen eylemlerin sonucu hafif olmaması yani kişinin yoğun bakımda kalması gibi daha ağır sonuçlar doğurması halinde hayata kast olarak değerlendirilecek ve hayata kast sebebinden dolayı boşanma davası açılacaktır.
Medeni Kanunda fiziksel şiddet nedeniyle açılacak boşanma davasında 6 aylık süre belirlenmiştir. Bu süre; fiziksel şiddetin gerçekleştiği tarihten itibaren başlayacaktır. Bu süre içerisinde dava açılmaması veya bu süre içerisinde fiziksel şiddete maruz kalan eşin sözlü olarak eşini affetmesi veya beraber tatile gidilmesi, konsere gidilmesi, sosyal medyada beraber fotoğraf yayınlanması gibi zımni olarak affetmesi halinde açılacak boşanma davası ret edilecektir.
Tekrar belirtileceği üzere; fiziksel şiddet ceza hukuku açısından suç oluşturmaktadır. Bu sebeple açılan ceza davasındaki mahkûmiyet kararı boşanma davasında delil olarak kullanılacaktır. Fakat ceza davasında verilen beraat kararı ise Aile Mahkemesini bağlamayabilecektir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2003/6547E. 2003/7222K. Sayılı kararıyla; ceza hukukundaki beraat kararının hukuk hâkimini bağlamayacağı, boşanma davasındaki elde edilen delillerle eşini dövdüğü anlaşıldığı ve bu sebeple evlilik birliği temelinden sarsıldığı ve boşanma kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Türk Ceza Kanunun 86/2 Maddesiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmalarda mağdurun şikâyeti üzerine 4 ay - 1 yıl arasında hapis veya adli para cezası hükmolunacağı belirtilmiştir. Türk Ceza Kanunun 86/3-a Maddesiyle ise yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi hali düzenlenmiştir. Bu durumda ise şikâyet aranmaksızın ceza miktarının yarı oranında artırılacağı belirtilmiştir. Yani yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi halinde kamu suçu haline dönüşecek ve Mahkemece resen yargılama yapılacaktır. Fiziksel şiddete maruz kalan eş, diğer eş hakkında kolluk görevlilerine bildirimde bulunduğunda daha sonra eşiyle barışmış olması veya açılan boşanma davasından feragat etmiş olduğunu beyan etmiş olması Ceza Mahkemesinde diğer eşin ceza almasını engellemeyecektir.
Fiziksel şiddet sebebiyle açılan boşanma davasında deliller;
Fiziksel Şiddete maruz kalan eş öncelikle kolluk birimlerine başvurması halinde kolluk birimleri vasıtasıyla sağlık raporu aldırılacaktır. Alınacak sağlık raporunda fiziksel şiddetin mağdur eşte oluşturduğu boyutu tespit edilecektir. Darp izlerinin kaybolmaması amacıyla kolluk birimlerine başvurunun ve sağlık raporunun alınmasının ivedilikle yapılması önemlidir. Alınacak sağlık raporu boşanma davasında delil olarak kullanılacaktır.
Fiziksel Şiddete maruz kalan eşin kolluk birimlerine başvurusu, alınan sağlık raporu ve diğer delillerle beraber soruşturma başlatılacak ve şartların oluşması ve usul işlemlerin tamamlanmasıyla ceza yargılaması yapılacaktır. Ceza Mahkemesince verilecek mahkûmiyet kararı boşanma davasında kesin delil oluşturacaktır.
Fiziksel şiddetin varlığının ispatında tanık delili ayrı bir öneme sahiptir. Fiziksel şiddeti gören veya duyan diğer aile fertlerinin, komşularının, akrabalarının veya üçüncü kişilerin beyanları boşanma davasında önemli delil oluşturacaktır.
Fiziksel şiddeti gösteren varsa kamera kayıtları ile diğer hukuki deliller de boşanma davasında kullanılabilecektir.
Fiziksel Şiddet Nedeniyle Alınacak Koruma ve Önleme kararları;
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Kanunu ile şiddet mağduru veya şiddete maruz kalma ihtimali olan kişiler için koruma ve önleme tedbirleri düzenlenmiştir.
6284 Sayılı Kanun kapsamında; şiddet mağduru veya tehlikesi içerisinde bulunan kişiler ve çocukları lehine uzaklaştırma, koruma altına alınma, uygun barınma yeri tesis edilme, geçici olarak maddi yardım alma, rehberlik ve danışmanlık hizmeti alma, çocukları için kreş imkânı sağlanması, kişisel bilgi ve belgelerin değiştirilmesi, ayrı yerleşim yeri belirlenmesi, işyerinin değiştirilmesi, konut, işyeri veya okula yaklaşılmasının önlenmesi, her türlü iletişim aracıyla iletişimin kurulmasının yasaklanması, yasal olarak izin verilen silahların kolluk birimlerine teslim edilmesi, müşterek konutun kendisine tahsis edilmesi, sağlık kurullarında tedavisinin yapılması gibi koruyucu ve önleyici tedbir kararları alınabilmektedir.
Fiziksel Şiddet Nedeniyle Açılan Boşanma Davasında Maddi Tazminat, Manevi Tazminat Ve Yoksulluk Nafakası;
Boşanma davasında eşlerin kusur durumları tespit edilecektir. Buna göre; kusursuz, az kusurlu, ağır kusurlu, tam kusurlu ve eşit kusurlu olarak ayrım yapılacaktır. Kusursuz veya az kusurlu eşin, diğer eşten maddi tazminat, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası alma hakkı bulunmaktadır. Müşterek çocuğun velayeti hususunda ise kusur durumları dikkate alınmayacak, müşterek çocuğun üstün yararı esas alınarak psikolojik ve fizyolojik olarak gelişimi açısından en uygun tarafa verilecektir.
Yargıtay, boşanmaya neden olaylarda şiddet uygulayan kocayı tam kusurlu olduğuna karar vermiştir. Buna göre; fiziksel şiddet nedeniyle açılan boşanma davalarında fiziksel şiddet olgusunun ispat edilmesi halinde şiddet mağduru eş lehine maddi tazminat, manevi tazminat ve şartların oluşmasıyla yoksulluk nafakasına hükmedilecektir. Maddi Tazminat, Manevi Tazminat ve Yoksulluk Nafakasının miktarında ise tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile yaşanan olay veya olayların ağırlık derecesi esas alınacaktır.